02-09 KASIM HAFTASININ VİZYON TAKVİMİ

Merhabalar,

 

02 – 09 Kasım 2018 Haftasına şöyle bir bakalım..

7 film ile haftayı açmış bulunuyoruz bunlardan sadece 3 tanesi Türk, 4 tanesi yabancı film.

Yani bu hafta ağırlık yabancılarda ama aslında 4/4 dük bir filmimiz vizyon tarıhını değiştirdiğinden oldu bu dengesizlik.. .

Enteresan bulduğum iki filmi buradan da bilgi olarak vermek istedim.

İYİ OYUN - TÜRKİYE filmi, Bende bu filmi izlerken e-spor nedir ne değildir nasıl oynanırı öğrendim..

Oldukça enteresan mesela bir derby e-spor maçını 8 milyon kişi izlemiş bence bu bir olay.

Bu arada bizim 3 büyüklerin FB, GS, BJK da e-spor da takımı olanlardan müthiş..

BOHEMİAN RHAPSODY - ABD filmi, aman bu filmi unutmayın 68 kuşağı idolü olan efsane grup QUEEN ve onun efsane solisti Freddie Mercury nin inanılmaz zaferleri ve hayatı.

Her şey gönlünüzce ve güzelce olsun.

Hepinize iyi seyirler ve iyi haftalar, .

Gelelim sizler için yaptığım yıldızlı sıralamaya.

1- CLİMAX ★★★★ FRANSA, Dram, Gerilim

Film +18 ve slogan cümlesi;

Doğum ve ölüm olağanüstü tecrübelerdir.

Yaşam ise gelip geçici bir zevktir.

Müzikleri müthiş, hele hele Angie yi bir duydum The Rolling Stones’dan of anam of diyorum daha neler neler var..

Müzik ve dans ağırlıklı bir film ama halüsünasyonlar gerçekler ile karışınca bu film çıkmış karşımıza.

Filmin prömiyeri 71. Cannes Film Festivali’nde gerçekleşmiş.

Cannes’da “Yönetmenlerin On Beş Günü” bölümünün en iyi filmi seçilmiş.

Yönetmen, Gaspar Noé’nin senaryosunu gerçek olaylara dayanarak yazdığı ve yaklaşık 8 yılda çektiğini söylemiş.

Filmin yönetmen ve senarsitliğini Arjantinli yönetmen Gaspar Noe üstleniyor.

Filmin oyuncu kadrosunda; Sofia Boutella’nın yanı sıra Romain Guillermic, Souheila Yacoub, Kiddy Smile, Claude Gajan Maull, Giselle Palmer gibi isimler yer alıyor.

Filmin konusu;

Climax, Fransa’daki köhne bir dans kulübünde geçen uzun bir geceyi takip ediyor.

1990’ların ortasında 20 genç dansçı, üç günlük bir prova için ormandaki yatılı bir okulda bir araya gelir.

Birbirini yeni tanıyan ekip provalar dışında da eğlenceli vakit geçirirler.

Provalar bitmesinin ardından ayrılmadan önce son bir parti düzenlerler.

Uyuşturucu etkisinde olduklarını fark etseler de bunu onlara kimin yaptığı belli değildir

Zaman ilerledikçe tuhaf davranışlar sergilemeye başlar.

Gençler bir süre sonra tamamen kontrollerini kaybeder.

Artık onların içine düştükleri girdaba direnmeleri neredeyse imkansızdır.

Bir süre sonra müzikle de birlikte nevrozların etkisine girerler, bazıları cennete uçtuklarını düşünürken çoğu cehenneme adım atmıştır.

Müzik, dans, gerilim ve cinsellik dolu bu ortamda kimileri cennette olduğunu hissederken kimileri içinse durum cehennemden farksızdır

02 Kasım itibarı ile sinemalarda

İyi seyirler,

Gelelim ikinci filmimize;

2- DÜNYA HALİ ★★★★ TÜRKİYE, Komedi, Romantik

Filofobi, aşık olma korkusuna verilen addır.

Filofobisi olan bir kişi, karşı cinsiyetten bir kişinin varlığında kaygı krizi benzeri bir şey yaşar.

Filimde de bu konuyu işleyecek olan bir gazeteci arkadaşımızın kendini filofobik olarak tanıtan birisi ile olan duygusal olmaması gereken ama duygusal olan ilişkisi işlenmiş.

Yönetmen koltuğunda Ömer Can'ın oturmakta.

Filminin oyuncu kadrosunda; Murat Dalkılıç, Melis Sezen, Serenay Aktaş, Demet Gül, Gökay Müftüoğlu, Eren Hacısalihoğlu, Birsen Dürülü, Sadık Gürbüz, Pınar Şenol gibi isimler yer almakta.
Filmin konusu;

Aslında, İTÜ Makine bölümü mezunu olan Serdar, geçimini animatörlük yaparak sağlamaktadır.

Kendisi oldukça, çekingen ve içine kapanık olan Serdar (Murat Dalkılıç) çok uzun zamandır bir dergide çalışan Gizem (Melis Sezen) den çok hoşlanmaktadır.

Ancak Gizem onun var olduğundan nede hoşlandığından haberi yoktur

En yakın arkadaşları Masal ve Batu'yla girdiği bir iddia sonucunda Gizem'le bir şekilde tanışıp onunla sevgili olabilmeyi aklına koyar.

Aslında bir anda şans ona güler.

Gizem'in Ah Güzel Istanbul dergisinde işleyeceği konu filofobi, yani aşık olma korkusudur.

Bu nedenle Serdar, kendini bir filofobik biri gibi göstererek Gizem'le tanışmayı başarır.

Bu çok önemli adımı atmayı başaran Serdar için işler yine de güllük gülistanlık olmaz, Gizem'in patronu Arda'nın da gözü Gizem'dedir.

Bir yandan annesi Halime'nin onu bir an önce evlendirme baskısını da sürekli üzerinde hissetmektedir.

02 Kasım itibarı ile sinemalarda,

İyi seyirler,

BENİM BU HAFTAKİ FAVORİM:

TUTSAK – BEL CANTO ★★★★ ABD, Dram, Gerilim

Film, Güney Amerika’da zengin bir iş adamının doğum gününe katılan ve burada rehin alınan ünlü opera sanatçısının hikayesini anlatıyor

Peru’da 1996 yılında yaşanan gerçek bir olaydan beyazperdeye aktarılan film, Ann Patchett’in aynı adlı eserinden uyarlandı

Filmin yönetmen koltuğunda Paul Weitz oturuyor.

Filmin oyuncu kadrosunda Julianne Moore, Ken Watanabe, Demian Bichir, Sebastian Koch, Christopher Lambert, Elsa Zylberstein gibi isimler yer alıyor.

Filmin konusu;

Bir Latin Amerika ülkesinde, başkan yardımcısının sarayı andıran evinde, zengin Japon işadamı Bay Hosokawa (Ken Watanabe)’nın onuruna bir doğumgünü partisi düzenlenir.

Yoksul ülkeye yardım edeceği umut edilen Bay Hosokawa’nın opera sevgisini bilmeyen yoktur, bu nedenle davetliler arasında ünlü Amerikalı soprano Roxanne Coss (Julianne Moore),  da vardır.

Ancak davetin bitiminde gerillalar evi basar, amaçları devlet başkanını kaçırmaktır.

Ne var ki başkan son anda evinde kalmaya karar vermiştir.

Planları suya düşen gerillalar, Roxanne ve Hosokawa hariç tüm kadın ve çocuk davetlileri serbest bırakıp, diğerlerini rehin tutarlar.

Hosokawa ve Coss bir ay sürecek bu zorlu bekleyiş sırasında birbirlerini yakından tanıma fırsatı bulur.

Gerillalarla hükümet arasında uzayan pazarlık, rehineler arasındaki ilişkilerin biçimini değiştirir.

Sert toplumsal ayrılıklar çözülür ve yok olur, aynı dili bile konuşamayan onca insan kendine özgü yöntemlerle iletişim kurar.

Özellikle de müzik, insanları birbirine bağlar.

Şaşırtıcı sevgiler gelişir, rehineler yeni dostlarına, hatta ailelerine kavuşur...
Bel Canto, hiyerarşik kuralların ortadan kalkmasıyla birbirine tamamen yabancı ortamlardan gelen, birbirinin dilini bile konuşamayan insanların, nasıl salt insan olma paydasında buluşabildiğini anlatan masalsı bir filim.

Aşk üzerine kurulu fantastik bir tutku hikayesi, sanatın ve sevginin insanları bölen mihraklara karşı kazandığı zaferin destanı...

02 Kasım itibarı ile sinemalarda.

İyi seyirler dilerim.

Filmlerin kısaca konusu ve beğeni seçimlerime göre verdiğim yıldızlar sonrası,

Demek ki ne yapıyoruz?

Hemen biletimizi alıyoruz ammaaaaaa…   

BENİ OKUMADAN SAKIN SİNEMAYA GİTMİYORSUNUZ

Sevgisiz, sinemasız, ve beni takipsiz kalmayın

 

               02 – 09 KASIM HAFTASININ DİKKAT ÇEKEN 2 FİLMİ                                                                   

 

BOHEMİAN RHAPSODY ★★★★★ ABD, Biyografik, Dram

68 KUŞAĞININ EFSANE GRUBU QUEEN,

Ben bu filmi ağlayarak seyrettim.

Niye ağladın diyeceksiniz gençliğimiz güzel yıllarının ülkemde sonsuz olarak yok oluşuna..

Harika yıllardı anlatmak çok zor yaşamak gerekiyor.

Hadi bu filmi anlatmadan magazin yaparak başlıyalım.

Filmin prodüksiyon sürecinde yönetmen Bryan Singer, disiplinsiz hareketlerinden dolayı yönetmenlikten azledildi ve yerini Dexter Fletcher aldı.

Ancak Amerikan Yönetmenler Birliği kurallarına göre filmlerde tek bir yönetmen adı verilmesi gerektiğinden Bryan Singer'ın adı yönetmen olarak filmde gösterildi.

Film, Queen grubunun efsanevi solisti Freddie Mercury'nin Londra'nın Wembley Stadı'nda gerçekleşen unutulmaz 1985 Live Aid konserine giden yıllarını konu ediyor.

Senaryo ise Peter Morgan, Anthony Mc Carten, Justin Haythe ye ait.

Yapımcı kadrosu da oldukça enteresan Robert De Niro ve Dexter Fletcher

Filmin oyuncu kadrosunda Rami Melek, Lucy Boynton, Joseph Mazello , Mike Myers, Aidan Gllen gibi isimler bulunmakta,

Filmin konusu;

1970 yılında İngiltere'de kurulan ve albümleri tüm dünyada 300 milyondan fazla satmış olan rock grubu Queen'in kuruluş ve yükseliş öyküsü.

Queen, Bohemian Rhapsody, We Will Rock You, Under Pressure, Another One Bites the Dust gibi efsane şarkılarıyla aklımıza kazınmış, müzik tarihinin en önemli gruplarından biri.

Queen grubuna, müziklerine, klişelere meydan okuyan ve kuralları yıkarak dünyanın en sevilen sanatçılarından biri haline gelen efsane solistlerine bir saygı duruşu niteliği taşıyor.

Rami Malek bu filimde ünlü müzisyen Freddie Mercury’e hayat veriyor

Freddie Mercury nin asıl adı Farrokh Bulsara gruba QUEEN adını verirken kendi adını da değiştirmiş.

Grubun diğer üyelerini ise Gwilym Lee, Ben Hardy ve Joseph Mazzello canlandırdı.

Efsane Grubun gitaristi Brian May ve bateristi Roger Taylor çekimin hemen her aşamasında bulunarak tavsiyeler vermiş ve oyuncuları yönlendirmiş.

Film, grubun akıllara kazınmış şarkıları ile Freddie Mercury'nin marjinal dediğimiz sıra dışı çalkalantılı yaşam tarzından dolayı grubun kendi içinde sorun olması, sessiz kalmaları ve piyasa ayrılacaklar hatta ayrıldılar diye konuşulması ve yaşamını tehdit eden amansız hastalığına rağmen Mercury'nin rock müzik tarihinin en büyük performanslarından birinde gruba liderlik ettiği Live Aid 85  konserinin grubun sorunları bir kenara iterek birbirlerine yeniden kenetlenmeleri, halkın önünde bir kez daha efsaneleşmiş oldular.

13 Temmuz 1985 Philadelphia Jfk ve Londra Wembley Statyumunda 16 saat süren konser Etiyopya'ya yardım amacıyla düzenlenmiş.

Sidney ve Moskova'da insanların toplanarak izlediği konser dünyanın tüm zamanlarda en büyük uydu bağlantılı tv yayınına da vesile olmuş ve 1,5 milyar kişi tarafından canlı olarak izlenmiş.

Jfk'da 90 bin, Wembley'de 72 bin seyirci konsere katılmış.

Konserin zamanın en popüler grup ve şarkıcılarından oluşmuş olmasına rağmen en etkileyici performansını Queen sergilemiş ve izleyenleri bir kez daha kendine hayran bırakmış.

Bu süreçte de, Mercury’nin ölümüne dek her zaman bir aile gibi birbirine bağlılık örneğini sergilemiş.

23 Kasım’da bir basın toplantısı düzenliyerek sakladığı hiv virüsüne sahip olduğunu bütün dünyaya açıkladı, yaptığı bu kısa ve dramatik basın toplantısından sonra, ertesi günü yani 24 Kasım 1991 yılında evinde hayatını kaybetti.

Huzur içinde yat Freddie..

İyi seyirler,

02 Kasım itibarı ile sinemalar da,

Fragman >>

 

 

 

 

 

 

İYİ OYUN ★★★★ TÜRKİYE, Macera

Ülkenin ve dünyanın ilk e-spor  filmi.

Yapmak istediğini başarmayı bir oyun üzerinden anlatan film.

Nedir bu e- spor?;

Tüm dünyadan internet bağlantısı aracılığıyla oynanabilen, çeşitli ulusal ve uluslararası yarışlarla büyük organizasyonların düzenlendiği yeni bir dijital spor alanı olarak tanımlanabilir.

League of Legends: Uzun bir süredir oyunun Türkiye için ayrı bir sunucusu ve Türkiye şubesi bulunmaktadır.

Ülkemizde Riot Games Türkiye tarafından gerek üniversiteler arası, gerekse Türkiye genelinde çeşitli resmi turnuvalar düzenlenmekte, bu etkinlikler ülkemizin en büyük e-spor etkinlikleri sayılmaktadır. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın da takımları bulunmaktadır.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından lisanslanan sporcular, profesyonel sporcu olarak adlandırılır ve müsabakalarda yarışarak oyunlardan gelir elde edebilir.

Türkiye'de oyuncuların lisanslama çalışmalarına ise 2014 yılında başlandı ve o tarihten bu yana profesyonel oyuncular lisanlarını alıp çeşitli oyunlarda boy gösterebiliyorlar.

Müzikleri Gripin tarafından hazırlanan 'İyi Oyun'un oyuncu kadrosu özellikle e-spor ile oldukça ilgili kişilerden oluşturulmuş.

Bu arada Kerem Bursin ile Mustafa Sandal'ın filmin yapımcıları olmasının ana nedenlerinden biri e-spora olan ilgileri imiş.

Yönetmen koltuğunda Umut Aral oturmakta,

Filmin senaristi Emre Sirel,

Oyuncu kadrosunda; Kerem Bursin, Mert Yazıcıoğlu, Afra Saraçoğlu, Yiğit Kirazcı, Bahar Şahin, Hakan Kurtaş ve fenomen Youtuber Orkun Işıtmak bulunmakta.

Filmin konusu;

Liseyi yeni bitirmiş, sıradan bir çocuk olan Cenk, yarı zamanlı çalıştığı internet kafede, parayla başkalarının yerine oyun oynayarak, ailesini tek başına geçindirmeye çalışan annesine destek olmaktadır.

Yeni kurulan bir takımın menajeri tarafından keşfedilip, kendini profesyonel oyun dünyasının içinde bulur.

Cenk, takım arkadaşları Batu, Naz, JJ, Aslan ve sonradan dahil olacak gizemli koçları Özer’le beraber çıktığı zorlu yolculukta, sezon turnuvasını kazanmak için sadece oyunu iyi oynamak yeterli olacak mıdır?

İyi seyirler,

02 Kasım itibarı ile sinemalar da,

Fragman >>

 

 

 

 

 

                             

                   02 - 09 KASIM 2018 HAFTASININ VİZYON TAKVİMİ  

 

02 KASIM

 

CLİMAX ★★★★ FRANSA, Dram, Gerilim

Yönetmen: Gaspar Noé

Oyuncular: Sofia Boutella, Romain Guillermic

 

BOHEMİAN RHAPSODY ★★★★★ ABD, Biyografik, Dram

Yönetmen: Bryan Singer

Oyuncular: Rami Malek, Lucy Boynton

 

DÜNYA HALİ ★★★★ TÜRKİYE, Komedi, Romantik

Yönetmen: Ömer Can

Oyuncular: Murat Dalkılıç, Melis Sezen

 

ECİNNİ ★★★ TÜRKİYE, Korku

Yönetmen: Mehmet Sağlam

Oyuncular: Batuhan Zeybek, Erol Üzümcü

 

FINDIKKIRAN VE DÖRT DİYAR – THE NUTCRAC KER AND THE FOUR REALMS ★★★★ ABD, Fantastik, Müzik, Aile

Yönetmen: Lasse Hallström, Joe Johnston

Oyuncular: Mackenzie Foy, Keira Knightley

 

İYİ OYUN ★★★★ TÜRKİYE, Macera

Yönetmen: Umut Aral

Oyuncular: Mert Yazıcıoğlu, Afra Saraçoğlu

 

TUTSAK – BEL CANTO ★★★★ ABD, Dram, Gerilim

Yönetmen: Paul Weitz

Oyuncular: Julianne Moore, Ken Watanabe

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.