Yaşar Alptekin... BÜTÜN ROL ARKADAŞLARINI ZAN ALTINDA BIRAKTI!

Yaşar Alptekin... BÜTÜN ROL ARKADAŞLARINI ZAN ALTINDA BIRAKTI!

Eski manken ve oyuncu Yaşar Alptekin 13 yıl önce büyük bir değişim geçirdi. Namaza başladı, hacca gitti. Oya Çinar'a verdiği röportajda bütün rol arkadaşlarını zan altında bırakacak sözler söyledi.

Eski manken ve oyuncu Yaşar Alptekin 13 yıl önce büyük bir değişim geçirdi. Namaza başladı, hacca gitti. Şimdi 55 yaşında. Son kullanma tarihinin yaklaştığını ama setleri özlediğini söylüyor.

Bugüne kadar 46 film yapan oyuncu, “Yeşilçam’ın meşhur öpüşme ve sevişme sahnelerinde gerçek etkileşim oluyordu. Tüm rol arkadaşlarımla aşk yaşadım. Molalarda da bir şeyler yaşıyorduk... Haliyle rol, gerçeğe dönüşüyordu” diyor.

RÖPORTAJ: OYA ÇINAR/[email protected]

 

 

Vatan Şaşmaz’ın cenazesine en önce gelip en son ayrılanlardandınız. Yakın mıydınız? 
Tabii, arkadaşımdı. Bizim bir alt jenerasyonumuzdu. Mesleğini seven, heyecanlı, düzgün bir insandı. En son 1,5 yıl önce Bursa’da gördüm. Çok üzgünüm. Allah rahmet eylesin.

Uzun zamandır ortalarda yoksunuz. Nelerle meşgulsünüz? 
Demlenme dönemindeyim. Gerek sanatsal faaliyetlerim, gerek dostluk ilişkilerim ve yaşam tarzım açısından epey demlendim. Artık daha az hata yapıyorum.

SADECE NAMAZ KILIYORUM SANIYORLAR

 

 

Neden artık dizilerde, sinemada yoksunuz?
13 senedir yedek kulübesinde bekliyorum. İlk zamanlar önemsemiyordum ama artık paslandığımı ve setleri özlediğimi hissediyorum.
Şu da bir gerçek, her şeyin bir son kullanma tarihi var. Bizim de son kullanma tarihimiz yaklaşıyor.

70 yaşında hâlâ setlerde olanlar var... 
Benden kaynaklanan bir yanlış algılama oldu. Hacca gidip geldikten sonra insanlar bu işleri tamamen bıraktığımı, köyde beş vakit namaz kıldığımı sanıyor.
Böyle bir şey yok. Dünya için ahireti, ahiret için dünyayı terketmemek lazım. Rabbim bana böyle bir yakışıklılık vermiş. Teklif gelirse tabii ki kullanmak isterim.

SABANCI’NIN CENAZESİNDE TİTREME GELDİ

 

 

Sakıp Sabancı’nın cenazesi değişiminizin başlangıcı olmuş... 
O zamana kadar sıfır kilometre cahildim. Ne namaz kılmayı biliyordum ne başka şey. Gazetede haberi görünce, “Ben bu cenazeye gideceğim” dedim ve orada bana bir titreme geldi.
Yıl 2004’tü.Yanımdaki arkadaşımın omzuna dokundum, “Lütfen bana namaz kılmayı öğret” dedim. O sabah namaza başladım ve 2008’de hacca gittim.
 Ekşi Sözlük’te hakkınızda yazılanlara okuyor musunuz? 
Koltuk altı kıllarımla dalga geçiyorlar.
Gidin babanıza, amcanıza sorun. O zaman erkeklerin koltuk altı kılını kesmesi ayıptı. Erkekliğin şanındandı. Keserseniz bir tuhaflık mı var bunda diyorlardı.
13 sene önce bu hale geleceğinizi tahmin eder miydiniz? 
Falcı gelse, “Namaza başlayacaksın” dese, “Yürü git lan!” derdim. “AK Parti’nin, yeşil sermayenin peşine düştü” diyorlar bana. Alakası yok.
Ben de şaşırıyorum kendime. Partilerde, diskolarda, kadınlarla, kızlarla geçen bir hayat... Şaşırıyorlar tabii. Ama değişimim samimi.

ZEKİ MÜREN’LE NİŞANLANMADIM

 

 

Yıllar önce Zeki Müren’le üç ay nişanlı kaldığınızı yazmışlar...
90’larda çıkmış bir iftira. Büyük ihtimalle bende gözü olan biri uydurdu o dedikoduyu. Tıpkı Vatan Şaşmaz’ın başına gelen gibi, “Ya benimsin ya toprağın” mantığında olan biri. Bir kere defilede karşılaştım Zeki Müren’le, o kadar.

Sizi erkekler de beğeniyordur ama... 
Valla genelde kıskanıyorlardı. Yanlarındaki kadınlar hep beni beğeniyordu. Şimdi şimdi bazıları itiraf ediyor.

GÖNÜL YAZAR İLİŞKİ İÇİN ISRAR ETTİ

 

 

 ‘Jigolo’ yakıştırması neden çıkmış olabilir?
“Ben Yaşar’a 1 liramı yedirdim” diyen kadın varsa buyursun çıksın ortaya. Gönül Yazar ile ilişkim dolayısıyla çıktı o iftira.

Aşık mıydınız Gönül Yazar’a? 
İlişkimiz, Gönül Hanım’ın ısrarıyla başladı. O bana aşıktı. Zaten benden çok büyüktü. Aramızda 26 yaş vardı!
İlişkiniz oldu ama... 
Oldu. Bir defile sonrası, “Arabamı sen kullanır mısın?” diye rica etti. Filmlerde olur ya... Levent’teki evine varınca, “Kahve içmek ister misin?” dedi ve öyle başladı. Ben hiçbir zaman kadın peşinde koşmadım. Gerek kalmıyordu. Onlar benim peşimden koşuyordu.
Ne kadar sürdü Gönül Hanım’la ilişkiniz? 
Sekiz ay sürdü. Japonya gezimizde kıskançlık krizi geçirdi. Neymiş, bir kadının sandalyesini çekmişim. Kavga ettik, ayrıldık. O başkasıyla evlendi zaten.
 Siyasi gündemi takip ediyor musunuz?
Etmiyorum. Evde televizyon yok. Gazete okumuyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı lider olarak nasıl buluyorsunuz? 
Bir müddet sonra insan geldiği yerde tembelleşiyor, durağanlaşıyor ve devre dışı kalıyor. Yıllardır iktidarda olması ona bir yorgunluk kattı.

Daha ne kadar süreyle aynı heyecanla vatana millete hayırlı işler yapacak bu beni düşündürüyor. Ya da bu sistem değişince kimler gelecek? Ama lider olarak çok hizmet etti. Yağ, hastane kuyruklarını hatırlayanlar bilir.

ESKİDEN FETÖ’CÜYDÜM ŞİMDİ BAŞKA CEMAATTEYİM

 

 

 FETÖ konusunda siz de kandırılmış hissediyor musunuz? 
Ben de FETÖ’cüydüm. 2004-2008 arası onlarlaydım. Türkiye’nin yüzde 70’i kandırıldı.

 Ne zaman uzaklaştınız?
2008’de ihtiyacı olan iki çocuk için Cemaat’ten zekat mahiyetinde burs rica ettim. “Para yoksa okutmayız” dediler. “Böyle Müslümanlık olur mu?” dedim ve ayrıldım. O sırada bir Allah dostuyla tanıştım. “Ben Adıyaman’a Menzil Cemaati’ne gidiyorum. Sen de gel” dedi. Şimdi o Cemaat’le birlikteyim.

Geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz? 
Tiyatromuz var. Uyuşturucunun zararlarını anlatan bir oyun yapıyoruz. Konferanslara davet ediliyorum. Zaten çok paraya ihtiyacım yok. Olan bana yetiyor.

Bundan sonrası için hayattan neler bekliyorsunuz? 
Dün dünde kaldı. Yarını Rabbim bilir. Benim yarına programım olmaz. Hayat namazla ezan arasındaki zaman dilimidir.

TESETTÜRSÜZ KADIN GÜNAHKARDIR

 

 

Son eşiniz Ayten Alptekin ile dört ay evli kalıp, 1,5 yıl önce boşandınız... 
Anlaşamadık. Birbirimizi tanımadan acele ettik. Yürütemeyince medeni bir şekilde yollarımızı ayırdık.

Yeniden evlenmek istiyor musunuz? 
Mümkünse hemen. Ama yeniden evleneceğim kadını en az altı-yedi ay tanımak isterim. 55 yaşındayım ve sütten ağzım çok yandı. Yoğurdu üfleyeceğim. İmanlı bir erkek çocuk yetiştirmek istiyorum.

 Eşiniz nasıl bir kadın olmalı? 
Kıskanç olmasın lütfen. Üç kere evlendim. Bütün hanımlarım kıskançtı. Evliliklerimin hepsi bu nedenle bitti.

O zaman çapkınlık yapıyorsunuz.
Allah şahidim ki yapmıyorum. Hanımsız bir yere gitmem. Hanımım yanımdayken de gözüm hep aşağıdadır.

E, neyi kıskanıyorlar o zaman? 
İmza falan istiyorlar ya yolda. Kıskançlık her insanda vardır ama bu karşımızdakini rahatsız etmemeli. Evet, benimle evli olmak zor ama manavken meşhur olmadım. Bana gelen geçmişimi bilip gelmeli.

Son eşiniz Ayten Hanım’a evlilik için tesettürü şart koşmuştunuz. Yine öyle bir şartınız olacak mı? 
Artık direkt tesettürlü hanım alacağım. Cem Yılmaz’ın meşhur esprisi var ya, “Burada yapılmışı var” diye. Hahaha! Ben hacıyım. Davul bile dengi dengine.

Birine bu şekilde baskı yapmak doğru mu?
Baskı değil. Aşk insana her şeyi yaptırır. Bana aşıksa istediğimi yapmalı. Allah, “Tercihini mümin kadından yana yap” diyor.

Tesettürlü olmayan kadın mümin olmuyor mu?
Oluyor. Ama aynı zamanda da günahkar oluyor.

FİLM BİTİNCE AŞK DA BİTERDİ

 

 

Geçmişte yaptıklarınızı hata olarak mı görüyorsunuz? 
Açık saçık sahnelerde oynadım. Olmaması gerekiyordu. Şimdiki aklım olsa yapmazdım. Ama onları yapmasam şimdiki aklım olmazdı. O da ayrı.

DENİZE HAŞEMAYLA GİRİYORUM

 

 

Öpüşme ve sevişme sahnelerine de ‘Türkan Şoray kanunları’ koydunuz...
Artık hacıyım. Sorumluluğum büyük. Plajlarda bile haşema giymek zorundasınız. Artık denize öyle giriyorum. İslam bunu gerektiriyor.

O öpüşme ve sevişmeler rol icabı değil miydi? Gerçek bir etkileşim mi yaşıyordunuz? 
Olmaması imkansız. Şimdikileri bilemem. Bizim zamanımızda, Yeşilçam’da 15-20 gün aynı sette aşık rolü yapıyorduk. Gözünün içine bakıyorduk.

MOLALARDA BİR ŞEYLER YAŞIYORDUK

 

 

Gerçekten aşık mı oluyordunuz rol arkadaşınıza? 
Aşık olmadığım bir set arkadaşım olmadı. Molalarda da bir şeyler yaşıyorduk. Haliyle gerçeğe dönüşüyordu. Ahu Tuğba ile, rol aldığım her arkadaşımla aşk yaşadım. Ben duygusalım. İlişki olsun diye ilişki yaşamam. Aşkla başlarım.

Film bitince ne oluyordu?
Film bitince aşk da bitiyordu, hahaha!

<strong>&lsquo;Salıncakta Üç Kişi&rsquo; filmi bugün çekilse, o somon rengi taytı yine giyer misiniz? </strong><br /> Giyerim. Tek kriterim öpüşme ve sevişme sahneleriyle ilgili. Hâlâ dans ediyorum. Evin alt katında dans salonu var. O film benim projemdi. Paris&rsquo;te müzik kanalında gördüm ve gelip, &ldquo;Bakın dünyada böyle bir akım var&rdquo; dedim. Lambada dansını da televizyondan izleye izleye öğrendim. Sonra filmini yaptık.

 

‘Salıncakta Üç Kişi’ filmi bugün çekilse, o somon rengi taytı yine giyer misiniz? 
Giyerim. Tek kriterim öpüşme ve sevişme sahneleriyle ilgili. Hâlâ dans ediyorum. Evin alt katında dans salonu var. O film benim projemdi. Paris’te müzik kanalında gördüm ve gelip, “Bakın dünyada böyle bir akım var” dedim. Lambada dansını da televizyondan izleye izleye öğrendim. Sonra filmini yaptık.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum