-Müzikte 10’uncu seneniz... Pop camiası sizde ne değiştirdi?

- Seksi ve ışıklı birine dönüştüm. İçimdeki kadını keşfedip kalbi kırık kadınla barıştım.

-Nasıl bir dönüşüm bu?

- Baktım ki kliplerdeki kadınların hiçbiri aslında ben değilim. Hep yönetmene, kameramana, stilistlere kendimi bırakmışım. Bir de doğru dozaj önemli, modacım Derya Çopur’a bu konuda sonsuz güveniyorum. Bir gün “Yeter artık” dedim.

-Neydi bunu söyleten?

- Çocukluğumuzdan beri “Onu yapma, bunu yapma” derler ya. O bilinçle o kadar dolmuşum ki, büyümeye korkmuşum.

Artık olduğum gibi görünmek, bulunduğum kabuktan çıkmak istiyordum. Kendimin önünden çekilmeye karar verdim. Bütün yeteneklerimi tam toprağa gömmüşken çıkardım.

-‘Seksi kadın’ keşfinden sonra hayatta neler değişti?

- Her şey çok daha renklendi. Kendiyle mutlu, seksapalitesiyle barışık bir kadınım. 30 yaşından sonra da kendini keşfediyorsun...

Yıllardır şarkılarınız kulüplerde çalıyor ama sizi pek tanımıyoruz. Neden geri planda kaldınız?

- Sana kurban rolü oynamayacağım, hata tamamen benim. Albümlerim çıktıktan sonra şarkılarımı tanıtmak yerine ertesi gün uçağa atlar, Londra’ya giderdim.

Sanırım bu benim için sektör savaşından bir kaçıştı. Nasıl olsa her yerde çalıyorlar, beni kimsenin tanımasına gerek yok diye düşünüyor ve gizemli olmayı seviyordum. Şimdi öyle düşünmüyorum; popülerlik bu işin bir parçası, oyun böyleyse kurala uymak gerekiyor.

FLÖRTÖZÜM AMA AĞIRDAN ALIRIM

-Popüler kültürde bir sürü dost cephesi var. Hande Yener ve arkadaşları, Hadise ve arkadaşları... Siz hiçbirinde yoksunuz. Neden?

- Benim adımın anlamı her şeyden ayrı, kök salmış fidan. Ve ben adım gibi onların hepsinden ayrı, kök salmış bir fidanım. Karakterim böyle. Hiçbir zaman da onların arasında olmak istemedim.

Baktığın zaman Candan Erçetin, Funda Arar gibi isimler de oralarda değil. Bir de herkes prenses, kraliçe... Neden? Çözemedim. Kendi kendimize takılan lakaplardan esas olanın duruşumuz ve müziğimiz olduğuna inanıyorum, bu yüzden de albümün adı ‘Esas Duruş’ zaten.

-Şarkı sözlerinizin çoğunda konu aşk. Çok mu çektiniz bu aşktan?

- Aşk beni hayata bağlayan yegâne duygu, çekmekten çok çektirdim diyebiliriz aslında. Bu albümdeki şarkılarda da hep yaşanmış ve gerçek aşk hikâyelerim var. İki senede dört farklı aşk yaşadım ve hepsi şarkılara geçti.

-Çapkın mısınız?

- Flörtözüm ama ağırdan alırım. Bir sevgilim vardı, beni bir yıl bekledi. Tam anlamıyla karar veremedim. Sonunda beklemekten sıkıldı ve başkasıyla evlendi.

Bir sene sonra da boşandı. Bana geri döndü. Bizim ilişkimiz de bunlara rağmen bitti. ‘Bitti mi Matemin’ şarkısını ona yazdım.

Zaten şarkılarım hep ilişkiler bittikten sonra yazılıyor. Bu yüzden üretmek için birliktelik ve ayrılık yaşamak şart. Allah’tan aşka âşık bir kalbim var.

-Şimdi biri var mı?

- Evet, bir sene önce tanıştık. Bana ulaşmak için sürekli tırmalıyordu. Henüz çok yeni her şey, hiç anlamadığım bir meslekten, futbolcu.

-Hiç aldatıldın ya da aldattın mı?

- İkisini de yaşadım. İnsanım.

 İLK SAHNESİNDE SEZEN KEŞFETTİ

- İstanbulluyum. Anne-babam tekstille uğraşıyor. Dört kız, bir erkek kardeşiz. Babamın müthiş bir müzik bilgisi var.

Bayramlarda seyranlarda büyük sofralar kurulur, Türk sanat müziği söylerdik hep beraber. O ortamda müziğe ilgi duymamak mümkün değildi.

- Lisede bir gün, hocam şarkı söylerken beni duydu ve konservatuvara gitmem gerektiğini söyledi.

Ailem başta onaylamadı. “Başka bir mesleğin olsun, istersen yine şarkı söyle” diyorlardı. Bir müzik grubu kurdum ve konservatuvara başladım.

- Sahneye profesyonel olarak çıktığım ilk gün heyecandan titriyordum. Gözlerimi kapamış ‘Haydi Gel Benimle Ol’ şarkısını söylerken birden yanağımda bir el hissettim.

Gözlerimi bir açtım ki, karşımda Sezen Aksu. Sabaha kadar birlikte şarkılar söyledik. Sonra beni sahnesine de çıkardı ve albümlerime birçok kez şarkı verdi.

- Şarkıların sözlerini kardeşim Sude ile yazıyoruz. Beste ve düzenlemeleri genç neslin en önemli müzik adamlarından Emirhan Cengiz yapıyor.

Emirhan albüme o kadar emek verdi ki albümün adını nerdeyse ‘emirhan’ koyacaktım. 12 yeni şarkı ve 12 farklı sound.

- Geçen sene Müjdat Gezen, Ayşen Gruda ve İlker Ayrık’la müzikal projesi yaptık. Ayşen Gruda “Tiyatronun tozunu yutan kurtulamaz” demişti, haklıymış, yeni müzikal hazırlıklarına başladık.